27 Ekim 2017 Cuma

Acqua di Parma - Blu Mediterraneo - Bergomotto di Calabria - 2010


ADP'nin Blu Mediterraneo(Mavi Akdeniz) adını verdiği yazlık serisinin partümlerinden biri olan Bergamotto di Calabria, oldukça minimal ve hoş bir bergamot kokusu. Bergamotto'nun açılışı şahane acımsı-ekşi bergamot ve citruslu bir şekilde başlıyor, limonlu ve ekşi şeylerden hoşlanıyorsanız açılışa bayılacaksınız.Yeşil limon ve türevlerinin kabuklarının hafif bir odunsulukla mutlu mesut dansetmesi şeklinde de ilerliyor.

Yarım saat kadar dansettikten sonra da yok oluyor. Peri masalı gibi.. Kendinizi dinç ve taze hissediyorsunuz. Muhteşem olduğu kadar düşük performanslı, 2-3 saat ten civarında misler gibi takıldıktan sonra yokmuş gibi oluyor. (kolonyadan hallice kalıyor). Ama kokusu şahane bence..

Bazı güzel şeyler erken bitiyor yapıcak bir şey yok :).

Not: Christian Dior - Escale a Portofino, AdP Bergamotto di Calabria ile aynı yumurta ikizleri dememde de fayda var, oldukça yakın bir kokular.

8/10

Tom Ford - Noir Extreme Man - 2015


Tom Ford'un son zamanlarda çıkardığı piyasa ve manitacı parfümlerinden biri, noir'in flankeri olarak değil de ana parfüm olarak çıksaydı daha büyük bir patlama yapabilirdi.

Kakule, amber, hint cevizi, vanilya ve dondurma ile tatlı bir gourmand ortaya çıkarmışlar. Biraz da böyle kadın makyaj malzemelerinin kokularını andıran da bir havası var.. Kalıcılığı ve silajı ortalama civarlarda bir parfüm TF- noir extreme. Tatlılığı bir Black Orchid değil ama, yapay ve bayıklığı uzun kullanımda bir vanilyasever olan beni baydı diyebilirim.

İlk kullandığımda oww dedim bu ne bayıldım, müthiş -yeni Dior Homme Intense mi geliyoor dedim- ama biraz kullandıkça Paco Rabanne tarzı bir parfüm olduğuna karar verdim, One Million, Versace Eros tarzı parfümlere Tom Ford'un yorumu gibi olmuş.

Genel beğeniye oldukça uygun, tabiri caizse tam bir ortamcı parfümü. Koku karakteri ve çizgisi yok, dümdüz lineer Black Orchid'in açtığı yolda gösterdiği hedefte biraz daha tene yakın gidiyor. Birkaç kere üzerinizde deneyin almadan önce, çünkü şişesinin yaldızlı şıklığı ve adının Tom Ford olmasının bir çekiciliği var, bu da ilk başta algı yanılması yaratıyor.

Ve erkekten ziyade, feminen bir koku olduğunu düşünüyorum.Yani sonuç olarak ne güldürdü, ne de süründürdü.

6.5/10


26 Ekim 2017 Perşembe

Kinski - Kinski for men - 2011



Daha hakkında yorumları ve genel geçer bilgileri okumamışken, aa dedim "Kinky" bir parfüm yapmışlar, herhalde Fransızcası veya lehçesi Kinski oluyor, karakterinin parfümü, ismine yakışmış diye düşündüm.

Çirkin merhum aktör Klaus Kinski'nin onuruna yapıldığını öğrendim.. Gerçi parfümün kirli ve ilginç yapısını değiştirmiyor ama yine de ilk düşüncemi çürütmüş olmasına sinirlendim.

Kinski Castoreum(kunduz yağı), marijuana(cannabis), vetiver, meşe yosunu, daha nice şenlikli notadan oluşuyor, şunu da söylemeliyim ki Castoreum kunduz'un götünden salgılanan bir yağdan elde edilen bir havyansı bir materyal, kunduz çişi diyen de olmuş, tam olarak nedir bilmiyorum da belli pis bir şey, dondurmalarda falan da varmış tatlı niyetine yiyormuşuz.

Bu çirkin bilgileri verdikten sonra, parfümü yapan burunumuz da niş dünyasının hırçın çocuğu, Ormonde Jayne'e yaptığı birkaç sakin parfüm dışında, genelde parfümleri çılgınca ve manyakça şeyler olan Geza Schöen.

Bu adamın parfümlerini tasvir etmek o kadar zor ki, her bir boka benziyor bu parfüm (pardon bok dediğim için ama bu parfüm her şeye benziyor). Kouros'a selam çakarken, Anteaus'dan makas alıyor, inceden Black Afgano gelip gidiyor, sonra yine afederseniz, terlemiş taşşak gibi kokuyor, sonra bi ot kokusu..

Tam olarak tarif edecek olursam, 6-7 tane pasaklı üniversite öğrencisinin kaldığı bodrum kat izbe öğrenci evinde, apış arası kokuları arasında cigara tüttürmeleri gibi kokuyor. Yani cannabis burada amsterdam sokakları gibi kokmuyor kirli kokuyor, black afgano'daki gibi böyle gofretimsi yumuşaklık yok..

Yine gözünüzde canlanmadıysa: Klaus Kinski'yi görsel olarak aratın google görsellerde, gözünüzde bu adamın koktuğunu düşünün, işte! tam bu adam gibi kokuyor. Ben kokladığımda cannabis tarlasında gezen kunduzun terli götü gibi koktu.. Ama bazı pis şeyler kendini koklatırlar ya, bu da öyle ilginç bir kokusu var.Belki biraz öznel bir yargı olabilir ama şu an itibariyle Kouros'u kullanmak benim için Kinski'den daha kolay.

İnanılmaz bir kompozisyon olduğuna katılıyorum ama parfüm olarak normal insanların pek beğenmediğini ve beğenmeyeceklerini söyleyebilirim. Bu parfüm birkaç deneme daha istiyor, başta beğenmeyip de sonra şişesini alma aşkıyla yollara düştüğüm birçok parfüm oldu. İleride belki Kinski de böyle olabilir.

Kirli ve çirkin! Kullanmak cesaret ister!

6/10

Penhaligon's - The Tragedy of Lord George for Men - 2016

Penhaligon'sun sitesinde The Tragedy of Lord George için diyor ki,

"Lord George saygın ve varlıklı bir adamdır. Adeta aristokratlığın asil değerlerini somutlaştırıyor; erdem, saygı, sadakat ve bağlılık. Onun parfümü de özünü yansıtıyor, geleneksel ve sırlarla dolu."

Vay vay vay vay! Penhaligon's, Penhaligon's Portaits adlı serisini 75ml'lik şişelerde 240$'dan satışa sunmuş durumda. Büstlü şişeleri MDCI'lardan hatırlayacaksınız. MDCI sanırım 100'lük diğer şişelere geçti veya ellerinde kalan 100ml'lik serideki şişeleri satarken, Penhaligon's da bu dizayn ile direk MDCI'ları hatırlattı bana.

Penhaligoncu amcalar, Alberto Morillas'a buyur burada kaliteli içerikler, sen bize kaliteli bir designer parfümü yap demişler, ​​​​​​o da Armani code- Bvlgari Man in Black arası genel beğeniye uygun bir parfüm yapmış..Zaten morillas'ın tarzı da bu. Genel beğeni kokuları yapan bir abimiz. 2016'da çıkan bazı niş markalarda ince bir viski, boozy akımı vardı biraz da Brendi koyalım şunun içine demişler ta taaaaaa The Tragedy of Lord George ortaya çıkmış.

Zaten hafif amberli parfümlere inceden bir boozy'lik yakışıyor azizim, amberi kaliteli amber belli ediyor kendini. (Boozy-amberin dibi, sarhoş rus amberi Ambre Russe'ye selam olsun)

Bence bu koku oldukça iyi bir designer kokusu olurmuş. Dior Sauvage bu koku olabilirmiş mesela, veya ne bileyim Tom Ford'un yeni bomba parfümü ve flanker'lerini çıkaracağı parfüm ne bileyim Noir Extreme bu olabilirmiş.

Bu parfümün overpriced olduğunu düşünüyorum, MDCI gibi büst tasarlayıp 300-400lirayı da oradan giydirelim demişler, yarısı fiyatında olsa alın rahatlıkla kullanın diyebilirdim ama şimdi ne bileyim 250$ çok para aga.

Yoksa güzel parfüm.. Yani beğenmesine beğendim de,içerik kaliteli ama koku karakterli değil.

İşyerindeki arkadaşımdan güzel bir yorum geldi koklasana şunu dedim; bilkentli bebelerin parfümü gibi kokuyor dedi. Yani biraz lüks, biraz alkollü, biraz da jenerik. Kızlar falan beğenir, aa parfümün ne güzelmiş bunun adı ne ben biliyorum bunu koklamıştım falan gibi bi hissiyatı var.

Buradaki trajedi bence fiyat etiketinden kaynaklanıyor :).

7/10

Masque Milano - Montecristo - 2013


Masque Milano'nun kokularını oldukça övüyorlar yurtiçi-yurtdışı forumlarda ve bende yeterli merak uyandıktan sonra dekantını edinip denemeye koyuldum.Montecristo, aynı markanın Tango'dan sonra deneyimlemeye fırsat bulduğum 2. kokusu oldu. Delphine Thierry tarafından tasarlanmış.

Kullanılabilirlik anlamında çekincelerim olsa da, Masque Milano, Serge Lutens'in olmamış(bana göre) parfümlerini oldurabilmiş bir marka ve parfümlerini güzel bir çizgiye oturtabilmiş. Niye durduk yere Serge Lutens'e giydirdim bilmiyorum ama Ambre Sultan'ı denerken Tango'yu denemiş olmayı, Chergui'nin yerine de Montecristo denemiş olmayı isterdim.

Montecristo, Chergui-Muscs Koublai Khan'ın karışımı gibi tütün,hayvansı ve boozy bir havada yine bu iki parfümden daha olmuş bir parfüm diyebilirim. Montecristo ismini muhtemelen Dominik Cumhuriyeti'nde üretilen kaliteli el yapımı purolardan alıyor. Parfümün okuduğum hikayesinden bunu anlıyorum.

Montecristo, başta kömürümsü bir tütüne eşlik eden hayvansal, boğucu ve karanlık olarak başlıyor.Hayvansallığı Hyrax denilen hayvanın (tavşan-fare arası bir tipi var), ambergris'i andıran dışkısından elde ediliyormuş.

Notalar açılıştan sonra oturaklı bir tütün kokusuna inceden eşlik eden romla, kremsi bir misk-amber kokusuna dönüşüyor. Açılışı hoşuma gitmese de 45dk-1 saatten sonra parfüm alt notalara geçtiğinde, sadece intro'nun kötü ama nakaratın efsane olduğunu görüyorsunuz.Montecristo, şahane bir koklama deneyimi sunuyor.

Masque Milano, gerçekten orjinal kompozisyonlara sahip keyifli parfümler yapıyor. Markanın diğer parfümlerini de merak etmeye başladım.

Parfüme yeni başlayanlar ve amatör burunların anlaması zor bir parfüm.

Farklı kokular arayanlar için!

8/10

Les Liquides Imaginaires - Fortis - 2011


Liquides Imaginiaires yeni bir Nasomatto - Black Afgano klonu yapmış, basitçe Carner Barcelona firmasının Cuirs'i ile Black Afgano'nun light versiyonu diyebiliriz. Zaten parfümün burnu olan maviş gözlü Sonia Constant, Carner - Cuirs'in de tasarımcısı.

210$ etiket fiyatıyla, hiç ucuz bir parfüm olmayan Fortis'e orjinali varken hiç gerek yok. Sıvının rengini de siyah yapmışlar, anlaşılan Black Afgano kopyası olmaktan da gocunmuyorlar ve hatta pazarlamamızda işimize yarar diye düşünmüşler.

Black Afgano ağır ve yoğun geliyorsa, keşke hafif olsaydı ne güzel olurmuş bu diyenler için bir çözüm olabilir.

Yani kullanılabilir parfüm ama özellikle şişesini almam.

6/10


Tom Ford - Atelier d’Orient - Plum Japonais - 2013



Tom Ford Private Blend'in 2013'te çıkardığı Atelier d'Orient serisinin en çok konuşulan parfümü Plum Japonais'i hızlı bir mercek altına alalım.

İri kırmızı sulu japon eriklerini, tarçınla kaynatınız, sonra altını kısıp rahatsız etmeyecek kadar inceden bir sentetik oud koyunuz, kamelya ve doğal bir kaç çiçekle demleyip, üzerine de azıcık amber ve vanilya.. Az şekerli, meyveli(erik kurusu), hafif reçineli, parfüme benzeyen, hoş kokan Private Blend'in şanına yakışacak bir parfüm Plum Japonais..

Ama sanki Japon Eriğini de bi reformüle etmişler, performans kaybı yaşatmışlar gibi geldi bana.. 2-3 saat nefis koktuktan sonra, tene yaklaşıyor, ara ara yükseliyor alçalıyor.

Gizemli ve derin bir havası var, gerçekten elegant bir parfüm. Bahar aylarına iyi gidecek çok şık bir Tom Ford tasarımı.

8 / 10

24 Ekim 2017 Salı

Hermès - Terre d'Hermes - Eau Tres Fraiche for Men - 2014


Parfumdene blogumu kısa yorumlar yazayım parfümyorumlarım net ve farklı olsun diye açtım. Niş parfümlerde özellikle, şunu da bunu da söyleyeyim, okuyanlara fikir olsun derken yazılar uzamaya başlamıştı.

Sağolsun Hermes - Terre Fraiche bu durumu bana hatırlattı. Mis gibi çakmaktaslı Terre'yi bozan Hermes, Reformule Terre'den bile daha kötü bir parfüme imza atmış. Tüm gün boyunca açılışından kapanışına kadar beni sıktığıma dahi pişman eden bir parfüm oldu kendisi..

Geçiniz!

4/10

8 Ekim 2017 Pazar

Amouage - Bracken Man - 2016


Karanfil, sedir, paçuli, lavanta, geranyum zorlu bir sürü koku ön planda.. Ben bilir misiniz bilmiyorum ama, eskiden acayip bir Amouage fanboyluğu vardı, Gold parfümünü bile gaza gelip almıştım (koklaması zevkliydi hacı). Nerde o eski parfümleri bunlar nedir renkli şişeler, çiçekler falan ya.. Kendine gel biraz. Umman kralı mı öldü, nedir başka biri maytap geçiyor sanki.

Böyle bazı kebapçılarda kebap yedikten sonra karanfil olur ya onlar geldi aklıma, üzerimdeki random parfümle karışınca böyle bir koku, tat veya bir algı oluşurdu. Çok da farklı değil..

Severim aslında tarçın,karanfil falan böyle şeyleri ama parfüm olarak düşününce bir olayını göremedim, üzerimde düşündüğümde de hiç çekici olacağını düşünmüyorum.

Amouage son zamanlarda beni çok üzüyorsun.

Arkaplandaki yeşilli, fujerli güzel altyapın için notunu fazla bile verdim. Gerçekten karanfile çok çok büyük bir aşk besliyorsanız alın. Yoksa değmez.

Benim puanım: 5/10
Baba puanı: 6.5/10
Kardeş puanı: 5/10


Parfums de Marly - Layton - 2016

Layton, Utah'ın şehriymiş, atıyla mı ünlü diye düşünmeden edemedim Malum firma her parfümünü bir atın ismiyle cismiyle belirttiği için Layton'da da aynı şekilde devam etmişler.

Valla bu sampling, re-sampling işi beni çok yordu yarıda da bırakamadım. Elma-vanilya ve lavanta varmış bu parfümde, vanilyalı parfümlerin en krallarını denediğim gourmand manyağı olduğum için ilgimi çekmişti.

Çok hafif ve tatlı bir yapısı var, ortalama dizaynır parfümlerinden bir tık fazla verebilirim. Unisex, genel beğeniye oynar, pek bir numarası, karakteri yok.. DKNY'nin elmalı parfümleri gibi işte fazlası değil.

Dükkanın arkasında iki kafadar kokularla oynarken, abii bak bu fena olmadı sanki deyip, iki amatör kişi karar verip piyasaya sürmüşler gibi. Royal Essence yazalım da Royal'e aldansınlar, yersen!

Anadolu çocuğu yemez!

Eh işte, fantazi arıyorsanız deneyiniz.


Benim Puanım: 6/10
Baba puanı: 8/10
Kardeş puanı: 7/10

Amouage - Myths Man - 2016


Kül, süsen, krizantem çiçeği.. Tam bir Ahmet Kaya şarkısı gibi oldu, bu nasıl parfüm.. Gelin birlikte deneyelim. Amouage'in yeni trendi Gayce olan şişeleri, yanlış anlamayın buradan kimsenin tercihine laf attığım yok, aksine çok saygılıyımdır

Amouage sade ve güzel şişeleriyle, şık kompozisyonlar yapan ultra niş bir firmaydı. Napıyorsun abicim pembeler morlar eflatunlar..
Parfümlerimizde artık iş yok, şişeleri boyuyoruz ilgi çeksin diye. Renkli şişelerden deneyip de beğendiğim bir tek interlude oldu,o bambaşka bir şey..

Amouage parfümleri tende şöyle temiz bir denemeyi hak ediyorlar, kağıttan anlaşılacak parfümler değil tamam ama insanın biraz ilgisi çeker, belki de Bracken'a çok kızdım, Myths'e patlıyorum ama olsun.

Arkaplanda tütsülü, sisli, biberli amouage yapısı kokarken, hafif bir tatlılık geliyor aslında çok da kötü değil.. Ama sorun bu çok da iyi değil gibi..

Bence buradaki mit, ortalama bir şey yapalım adını da mistik bir şey koyalım demişler. Ameleler zaten merak eder saatlerce düşünür demişlerdir? (düşündüler!)

Ama bu amouage hocam, yarın koluma sıkar denerim oo bayıldım da derim buraya yazdıklarım geçerliliğini yitirir. Ondan çok sert bir şey yazmaya korkuyorum..

Yine de olmasan da olur Myths! Çok arayacağımı düşünmüyorum. /

Sonradan edit: Belki de ararım.. Emin olamıyorum.

Benim puanım: 6.5/10
Baba puanı: 6/10
Kardeş puanı: 5.5/10


Frederic Malle - Superstitious - 2016

Siyah illuminatik şişesinde, freş ve ferah bir parfüm, şişesini modacı Alber Elbaz tasarlamış.. Tamam şişesini de seviyorsunuz biliyorum ama kokusuna geleyim ben yavaştan:

Gül ve aldehitlerin sevişmesi ile meydana gelmiş Dominik baba yine güzel bir parfüm çıkarmış. Bugün amma beyaz çiçekli - sabunsu gül kombinasyonu denedim ya, gerçekten özellikle arasam denk gelemem.. Güzel bir gül kullanımı, Tdc'deki sublime balkiss'e bir göz kırptı ama The Different Company'nin Sublime balkiss'i bambaşka bir aşkk, ow bebeğim..

Yasemin kullanımı kokuyu feminenleştirmiş, o yüzden de for women adı altında pazarlamayı uygun görmüşler, temiz bir vetiver eklemişler sanırım bi temizlik kokuyor ya da Creed vetiver'i mi özledim acaba?.. Yine erkek de kullanır, lumiere noire, rose 31 gibi parfümleri kullanmayı seviyorsanız bunu da seversiniz.

Superstitious hurafe demek arkadaşlar, göz fotosu falan, çok derin anlamlar var bu işin içinde.. Ama türk gülü varmış (Asın Bayrakları!)

Malle yine iyi parfüm yapmış bence.. Ama çok da abartmayalım. (Evet ben de biliyorum Stevie Wonder'in de bi şarkısı falan vardı.)

Benim puanım: 7/10
Baba puanı: 7/10
Kardeş puanı: 8/10

Memo - Luxor Oud - 2012

Haydi, Mısır'ın eski şehirlerinden biri olan Luxor'a gidiyoruz! Şaka şaka kokunun Mısır'la falan alakası yok ya, saçmalamışlar bence isim ve hikayede.. Neyse hikayeyi geçelim,

Beymen'deki denemelerime devam ederken, abi dedi Luxor Oud'u bir dene, dedim oud falan diyorsun kardeş kalsın ben çok sevmiyorum, yıldım oud parfümlerinden dedi abi bir dene ya bir dinle şu güzel kardeşini. Dedim hadi bakalım.. Aa oud moud alamıyorum ben, ya da daha önce denediklerim neydi, bu bildiğin meyveli sabunsu bir parfüm.

Bence Jannat'ta ve pazarlamasında olması gereken koku bu olmalıydı. Firavun'un Ud'u diyorlar sitesinde (Ya Memo geç bunları). Hoş bir mandalina, gerçekten güzel bir gül kullanımı (French leather'dakini andırıyor, bu sefer oldu Memo!), birkaç kızılcık(bize yakın bu var sanırım) benzeri bizde olmayan berrylerden, paçuli, ladin ve çok hafif ekşimsi bir oud arkaplanda belli belirsiz.

Vaaaay!

Bence bu French Leather ve Jannat'ın olmuş hali.. sabunsu temizlik hissiyatı, gül kullanımı, meyveler oo çok hoşuma gitti.. Adına kanmayın, kesinlikle bir oud parfümü değil.. HIMYM'dan Barney'in demesiyle bir 5'lik bunu kesmez, çak bi altılık diyorum.


Luxor Oud Sana puanım 9 .. (Beymen'deki Alper'de bu arada anlıyormuş bu işten, önyargılı davrandım, sorry kardeşim.)

Benim puanım: 9/10
Baba puanı: 7/10
Kardeş puanı: 9/10

Memo - Jannat - 2008


Jannat Urduca'da cennet anlamına geliyormuş, alkolsüz çocuk versiyonu da olan Jannat'ın büyük versiyonunu samplelamış bulunuyorum. Toplanın anlatıyorum:

Bol citruslu, kremsi ve sabunsu hoş bir parfüm ortaya çıkarmış Alienor Massenet.. Neroli, limon ve bergamot çok sivrilmeden, çiçeksi bir miskle beraber sabunsulaşıyor.

Güzel bir çiçeksi-sabunsu parfüm olmuş, unisex pazarlanıyor belki erkek kullanır bunu ama içerisindeki çiçekler genelde kadın parfümü şeklinde pazarlanan parfümlerde var, şahsi fikrim bu parfümü bir kadında koklamayı tercih ederim.. Her yaşa gider.

Sabunsu parfümleri severim, hatta bayılırım, Jannat'ı da sevdim ama öyle ayım bayım bir duruma uğratmadı. Fiyatı da düşünülürse, kokusuna göre biraz pahalı bir cennet..

Benim puanım: 7/10
Baba puanı: 7.5/10
Kardeş puanı: 8.5/10

Memo - Russian Leather - 2016


Çam,nane,lavanta ve deri.. ya da böyle girmeyeceğim.. odunsu ve yeşil arkaplanda hoş bir deri kullanımı.. cincıkk gibi bir parfüm daha.. ama oturaklı adam işi bir parfüm.. Herkese uymaz, herkes sevmez.

Malzeme yine kaliteli, kompozisyon şahane.. Yaş 35 ve üzeri.. Spor bir deri mont, 3 numara saçlı, bodoz rus adamlar ismin de yanılgısıyla gözümde canlandılar.

İnceden bir vodka havası alıyorum, herbal yapısından dolayı böyle jagermeisterimsi, bu da pazarlamasının algısıyla böyle bir şeye döndü. Kafayı yedim sanırım, güzel parfüm ama herkese göre değil.

O zaman nazdarovya For mother russia!

Benim puanım: 7.5/10
Anne puanı: 6/10
Baba puanı: 6/10
Kardeş puanı: 8/10



Memo - French Leather - 2014


Al işte bunun neden fransız olduğunu anladım, çünkü serinin en garip parfümü de bu. Şair gül kullanımından dolayı fransız demiş ama, benim yorumum fransızlar biraz arızalı oluyorlar böyle problem çıkarmayı severler. Grup çalışmalarında böyle erasmus vs. ekiplerde sırıtır, nazlı olurlar. Bence serinin zayıf halkası French leather.

Gül, juniper, adaçayı, süet, misk, lime, vetiver ve reçineler. Aslında gül çok tatlı kokuyor (hem şekerli olarak tatlı, hem de koku olarak çok hoş) ama diğer notalarla harmanı olmamış, sırıtmış. Adaçayı ve limon da olunca, kış çayı gibi bir şey olmuş, azıcık da gül yaprakları.

Her kokladığımda da farklı kokuyor, daha önce Honour böyle yapıp sonradan kendini çok sevdirmişti, parfüm kafasına göre bi karamsar bi de açılıyordu.. Belki de şairi anlayamadım bilemiyorum.

Şu gül kullanımını başka şeylerle desteklesen efsane bir şey olacakmış Alienor.. Belki firmanın kadınlara yönelik serisinde vardır da bilemiyorum.. Neyse, bu sefer gülmedim. Bu gülsuyu bozuk kardeş. Ortalama dizaynır puanı veriyorum sana, DKNY Red delicious'a da sanırım bu puanı vermiştim. Ordan hesap edin.

Benim puanım: 5.5/10
Anne puanı: 9/10
Baba puanı: 8/10
Kardeş puanı: 5/10

Memo - Irish Leather - 2013


Leather serisinin çoğunu Alienor Massenet ablamız yapmış, iyi de işler çıkarmış. Uruguay'a giden bir arkadaşım mate çayı getirmişti, merak edip içtim valla.. Bir şeye benzemiyodu, çayır çimen otu.. Ama bu tarz otları bir parfümde böyle kullanmak usta işi..

Juniper berryleri şu mavi kızılcık diyorum ben buna, buna benzer şeyleri de starbucksta falan berry limonataları içip deneyebiliyoruz az çok koku olarak da fikir sahibi oluyoruz.

Neyse girişi uzatmışım ya pardon, bu da otlu bir deri yorumu, ve evet frag'da okuduğum bazı yorumlar gibi yeni araba kokularını da andıran bir yapısı var, bunu ben de farkettim.

Amber var demişler, tatlı bir amber değil daha bi sabunsu, ekşimsi bir kullanımı vardır, inceden sanki onu alabiliyorum (ambre topkapımsıı).

Neden İrlandalı onu anlamadım, viskisini birasını bilirim irlandanın, bir de gayda çalan etekli amcaları..
Russian odunsu çamsı derili iken, irish, daha bir otsu-derili diyeyim. Bu da güzel.. 15ml dekant aldım kafam rahat .. 30 yaş üzeri uygundur efendim.

Benim puanım: 6.5/10
Anne puanı: 7/10
Baba puanı: 7/10
Kardeş puanı: 6/10

Memo - Italian Leather - 2013


Serinin en hareketli ve en ilginç(farklı) kompozisyonu bu, sen tut domates yaprağı, vanilya ve deriyi ile harmanlayıp parfüm yap. Hakkaten böyle salkım domateslerin yaprakları kokar ya inceden öyle bir vibe var. Alienor Massenet bunu o kadar güzel kullanmış ki, yani ne varmış bunun içinde diye bakmasam aa domates diyemezdim. Serinin en orjinal içerikli, en genel beğeniye uygun parfümü (mainstream parfümlere uzak sayılmaz).

Italian Leather bana Tom Ford'ların tarzını hatırlattı ve Tom Ford - Noir Extreme'yi andırdı.. Yani identical değil ama, daha performanslı, üzerinde düşünülmüş, niş versiyonu diye düşünülebilir.

Memoların arasından en çok övgü aldıracak parfümü bu, kızlar sever bunu.. Tatlı, reçineli ve gourmand bir deri.. Memo'nun diğer leatherları kadar derin değil, zaten bence adı da ondan Italian, gösterişli ve sade.

Yaş 20'den 40'a kadar rahat kullanılır, biraz daha soğuk hava parfümü (bahar geceleri diyelim) gece davetleri, toplantı vs. adı sorulur.)
note: domates yaprağını daha önce ys uzac metaboles parfümünde denemiştim sevmemiştim, ama buradaki kullanımı bambaşka...

Benim puanım: 8/10
Anne puanı: 8/10
Baba puanı: 9/10
Kardeş puanı: 9/10

Memo - African Leather - 2015



African Leather'in açılışı saldırgan ve yoğun, deri,safran ve kakule ile başlıyor sonrası da derili terre(vetiver-paçuli kombosu) ama bu yeni versiyon kötü terre değil eski çakmaktaşlı gerçekten terre olan terre gibi kokuyor.

Bu arada kağıtta ve deride çok farklı koktuğunu söylemeliyim. Tenimde çok çok daha güzel koktu.


Malzemesi falan güzel kendini belli ediyor.. Yaş 25 üzeri.. Terre'yi seven buna bayılır, serinin en iddialı kokusu..

Afrikayla bir bağlantı kuramadım, tamamen pazarlama, yoksa afrika'da safari de yaptım yanii.


Benim puanım: 8.5/10
Anne puanı: 10/10
Baba puanı: 8/10
Kardeş puanı: 8/10