19 Aralık 2017 Salı

MDCI Parfums - Chypre Palatin - 2012



Dilerseniz benim ilginç bulduğum chypre kelimesinin hikayesi ile bu parfümü yorumlamaya başlayalım. Coty firmasının 1917'de ürettiği Coty - Chypre adlı kadın parfümünden sonra, şipre diye adlandırılan bir koku grubu oluşmuş ve Chypre Fransızca'da Kıbrıs demekmiş. Coty - Chypre(Kıbrıs) adlı parfümünde, aşkın ve güzelliğin tanrıçası Venüs'ün doğduğu yer olarak tanımlıyor Kıbrıs'ı.
Coty - Chypre'de kullanılan ana notalar, meşe yosunu, laden, paçuli, bergamot'lu bu koku tarzı ve bu tarza yakın parfümler(genelde kadın parfümleri) o günden günümüze şipre olarak adlandırılmış.Şimdilik Coty'i bir kenara bırakalım ve MDCI - Chypre Palatin'e geri döenelim.

MDCI'in resmi sitesindeki yakıştırmaya göre "Chypre Palatin, ancak Çarların giyebileceği nadir bulunan sırmalı ipek kumaşlar veya samur kürküyle kıyaslanabilir. Günlük giyime uygun, sofistike, sıcak, kıymetli, soyut ve kolaydır." Buradan yola çıkarak MDCI Parfums'un Chypre Palatin'i de özetle Kraliyet Şipresi anlamına geliyor diye tahmin ediyorum. (palatin: asil, kraliyetten gelen)

Parfüm dünyasının ünlü keltoş burunu Bertrand Duchaufour'un şahhane tasarımı Chpyre Palatin, meşeyosunu, farklı reçineler, aldehitler, erik, ladin, vanilya ve çeşitli çiçeklerden oluşuyor. Bertrand Duchaufour oldukça pahalı bir özüt alma tekniği ile IFRA'nın meşeyosununda yasakladığı molekülü ayırmış ve Chypre Palatin'de doğal meşeyosununu kullanabilmiş(kaynak:kafkaesqueblog).

Reçineler, vanilya ve benzoin'in tatlılığı, hafif hayvansı ve çiçeksi-sabunsu bir dokunuşla muhteşem harmanlanmış. Gerçekten nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum, açılışından sonra kadife gibi, ipek gibi dersiniz ya hani yumuşacık devam ediyor, vintage parfümlere göz kırparken aynı zamanda çağımıza da ayak uyduruyor. Bu kadar farklı notanın bu derece birbirinin üzerine basmadan ahenkle dansetmesi, gerçekten ayakta alkışlanacak cinsten.Her şey birbirine o kadar uyumlu ki, Palatin'i koklarken, perdeler açıldı, orkestranın şefi batonlarını sallamaya başladı ve kulaklarımda Vivaldi çalmaya başladı..

MDCI - Chypre Palatin muhteşem bir parfüm fakat her gün fıslatmaya uygun bir parfüm olduğunu düşünmüyorum(versatil değil). Günlük kullanımı benim açımdan zor olmasına rağmen yine de koleksiyonumda mutlaka bulunsun isterim. Chpyre Palatin'in performansı fiyatı kadar yüksek olmasa da oldukça yüksek, bende tüm günü rahatlıkla çıkarıyor. Fiyatlarına itiraz edebilirsiniz ama MDCI boş parfüm yapmıyor.

Biraz vintage tadında bir parfüm olduğu için, belli bir yaş isteyeceği aşikar. Erkek kullanımına yakın bulmakla birlikte, kadında da doğru kombinle çok sexy olacağını düşünüyorum.

Sıradışı zarafet!

9/10

18 Aralık 2017 Pazartesi

Penhaligon's - Sartorial - 2010


Penhaligon's un Sartorial'ı metalik ve tatlı barbershop lavantası olarak özetlemem mümkün, buharlı ütüyü kıyafetinize buharla basarken böyle demir-buhar karışımı değişik bir koku gelir ya ona benzer bir bir kokusu var ve (zaten Sartorial ismine atıf buradaki metaliklikten kaynaklanıyor olmalı)içimi bayan benim çok da sevemediğim bir tatlılığı var (nedense bal ve balmumu kaynaklı olmadığını düşünüyorum). Çünkü içimi bayan tatlılık Geoffrey Beene'nin Grey Flannel'inde de, Caron Pour Un Homme'unda da var. Lavanta'nın kullanımından veya metalik hissiyatından kaynaklanıyor olabilir.

Vintage Brut'e benzetenleri haklı buluyorum benzer bir tarzda parfüm fakat, ben Brut'ü Sartorial'a tercih ederim, çünkü daha kullanılabilir buluyorum. Bu da Brut'un o rahatsız edici o tatlılığa sahip olmaması sebebiyle.

Bu parfümü Invasion Barbare ile karşılaştırmayı, Green Irish Tweed için Cool Water'a yakıştırması gibi yorumluyorum.. Invasion Barbare parfüm olayının en top noktasında değerlendirilmeli, Sartorial ise bence designer çapında bir parfüm.

Yine de güzel parfüm, içimi gıcıklamasa zevkle kullanırdım. Yine de koklamaktan alıkoyamıyorum kendimi :)

Sevenlerine saygı ve selamlar diyip şuraya bir adet 7 bırakıyorum.

7 / 10

13 Aralık 2017 Çarşamba

Amouage - Figment Man - 2017


Amouage'in yeni parfümlerinden Figment'i deneme şansım oldu, renkli şişesiyle sucul bir parfüm beklentisi yaratsa da Amouage daha önce hiç girmediği bir topa girmiş, topraksı-hayvansı bir parfüme imza atmış. Tamam Amouage - Gold'da da bir hayvansılık var ama o balzamik-çiçekli ve göşterişli bir havada iken, Figment şaşası olmayan, hayvansı ve  kirli kokuları sevenler için üretilmiş gibi görünüyor.

Hayvansal deyince muhtemelen belli başlı parfümler geliyor aklınıza, yine benzer noktaları olmakla birlikte kendi içinde farklılaşıyor. Ne bir Musc Ravageur gibi seksi ve kışkırtıcı, ne de Kouros gibi sabunsu bir barbershop kafası var, MKK gibi de çiçekli miskli-kirli yapısı da yok. Hangisine yakın buldun derseniz, topraksı yapısı da Coromandel gibi hayvansala kayan paçulilerden bir makas alıyor, ve hayvansallığı Masque Milano'nun Montecristo'sunu andırıyor diyebilirim.

Bu arada yukarıda diğer saydığım hayvansalları Amouage - Figment'e tercih ederim, Montecristo özellikle benzer çizgide bir gömlek üstte bir kompozisyon.

Amouage madem hatrı sayılır niş bir markayım, animalic kokuları seven belirli bir kitleyi de kendime çekebilir miyim endişesi taşıyan bir parfüm yapmış.

Kullandığı malzemeler üst kalite olsa da, günün sonunda benim için kullanması ve sevmesi zor bir parfüm oldu.

7/10


Ineke - Gilded Lily - 2010

Ineke'nin alfabetik koleksiyonunu kısaca yorumlamaya devam ediyoruz, Gilded Lily Ineke'nin diğer parfümlerine nazaran biraz daha hoş, çiçekli-meyveli bir parfümü diyebilirim.

Zambak, meşeyosunu, greyfurt, ananas, paçuli falan yazmışlar içeriğine, fena bir koku değil ama öyle çok da güldürmedi şimdi.

Bir kere üzerime sıkıp adam gibi samplelayabilirim, ama yine de aboooow ben ne sıktım bu ne güzel koku denilecek gibi değil..

5.5/10

6 Aralık 2017 Çarşamba

Byredo - Gypsy Water - 2008


Gypsy Water için Ardıç, biraz biber, citrus ve vanilya karışımı hafif şekerli odunsu bir parfüm orta halli bir parfüm diyebilirim. Gypsy Water fragrantica'da çok konuşulan bir parfümdü, belki beklentilerim yüksekti,

Byredo'nun Pulp'ını çok değişik ve hoş bulmuştum, ama Çingene suyu hiç beklediğim gibi çıkmadı.. Hele o yüksek etiketiyle bu vasat parfümü kör-alış(blind-buy) olarak almak benim için hata oldu diyebiliriim.

Kartonda güzel kokuyor ama tenimde tam bir hayalkırıklığı oldu. Üzdün Byredo!

Kadınlar çok beğeniyorlar bu parfümü anlayamadığım bir şekilde, başarılı bir compliment getter, ama bu parfümü sevmediğim gerçeğini değiştirmiyor.

5/10

Yves Saint Laurent - La Nuit De L'Homme - 2009


Ahh ahh La Nuit De L'Homme, 2009'un en çok konuşulan ve en bomba parfümüydü, parfüm reformülasyonlarından sen de nasibini alanlardan olmuşsun. Çıktığı dönemin tüm parfüm ödüllerini alan, dillerden düşmeyen ve bir sürü flankeri üretilen La Nuit de l'homme'u dilim döndüğü kadar anlatayım.

La Nuit de l'Homme kakule ve lavantanın dansını sunuyor, aromatik ve keyifli bir parfüm.Gece kokusu havası var parfümde, genç çapkın bir iş adamı kafasında kadınların oldukça beğendiği parfümlerden biri. Oldukça enerjik ve keyifli bir parfüm La Nuit De L'Homme.

Bu parfüm çıktığında bazı sert eleştriler aldı. YSL'nin Rive Gauche, M7, Jazz gibi ağır toplarının arasına La Nuit de l'Homme'u yakıştıramayanlar oldu.Günün sonunda bana soracak olursanız, Dior Homme, Dior Homme Intense, Fahrenheit, Spicebomb gibi elle sayılır başarılı designerlar arasına girebilecek, modern ve seksi bir parfüm.

Gelgelelim ne değişti, YSL - La Nuit de l'Homme'un eski versiyonu, oldukça güçlü bir yayılıma ve kalıcılığa sahipti, bunu ağır bulanlar da L'homme alır onu kullanırlardı herkes mutluydu. Ama şimdiki versiyonunda 3 saat önceki sıktığım parfümü bile zor kokluyorum, koku genel olarak %90 aynı iskelette ama sanki içine su basmışlar, zayıflatmışlar.

Dolasıyla fazla sulu ayran hesabı, normal kokusundan da farklıymış gibi bir izlenim de oluşuyor. Yani eski keyfini vermiyor diyebilirim.

Yine de, parfümünüzün ismini sorarlar, deli gibi övgü alırsınız (daha taze başıma geldi;"-bu parfümün iyiymiş sen bu işi biliyorsun")

Deneyin, denemeye değer.. Ama yine de gözlerim yaşlı, içimde yangınlar, ahh nerde o eski designerlar!

Reformülasyon La Nuit
6.5/10
Eskisi için
8.5/10

Ineke - Balmy Days & Sundays - 2006


Bir önceki Ineke yazımda, Chemical Bonding'in ne kadar deterjanımsı olduğundan bahsetmiştim ya hani, bu Balmy Days & Sundays ise benzer segmentte farklı bir markanın deterjanı gibi olmuş. O persilse bu da tursil.

Ineke parfümlerindeki yeşil çay, otlar vs. yeşil öğeleri ferah olarak kullanmaya çalışırken, persilmatik ve türevlerine katılacak ortalama kokular ortaya çıkarmış. Azıcık hanımeli kokusu da aldım diyelim, tursil hanımeli bahar temizliği.

3/10

Ineke - Chemical Bonding - 2006


Ineke - Chemical Bonding size güzel bir temizlik deterjanı deneyimi sunuyor, kendisini yüksek fiyatlı kötü bir designer parfümü denemesi olarak görüyor ve 3 tane hayırla elveda diyoruz.

Temizlik hissiyatını, detarjan veya prilliğe kaçmadan çok çok güzel veren parfümler varken, macera aramayalım hocam!

4/10

Aedes de Venustas - Oeillet Bengale - 2014


Aedes de Venustas'ın Signature'unu kokladıktan sonraki hayal kırıklığı ile valla Oeillet Bengale parfümünü korkarak koklayabildim.

Neyse ki, korktuğum başıma gelmedi, baharatlı bambaşka bir parfüm ile karşılaştım.

Oeillet Bengale buram buram karanfil kokuyor hem bu baharat olarak küçük karanfillerden, hem de kırmızı karanfil çiçeği gibi kokuyor, biraz tarçın biraz da karabiber..  Eskilerin maskülenlerinde çok olurdu tarçın-karanfil komboları oraya götürdü getirdi, modern yaklaşımı yüzleri güldürdü.

Koku genel olarak geçer not aldı benden, ama yılda bir kere bile özleyip sıkacağımı düşünmüyorum.

6.5/10